Bu hafta Cuma'dan başlayarak iki buçuk gün olmak üzere duvar yapımına devam ettik. İşe başlarken amacımız yığılı olan taşları bitirmekti. Ancak gerek acemiliğimiz gerekse mevcut olan çeşitli boylardaki taşları birbirine uydurma çabamız taşların hepsini bitirme amacımızı gerçekleştirmeyi engelledi. Hala daha bir sürü taş var.
Duvarımız şu anda toprak hizasından yaklaşık 70 cm yüksekliğe ulaştı. Temelde de 40 cm olduğuna göre demek ki 1 metreyi aşkın bir duvar örmüş olduk şimdiye kadar. Mevcut taşları bitiremeyeceğimizi anladığımız anda duvarın önünde yığılı olan taşlara bir çare düşünmek gerekti. Zira artık bahçenin sürülme zamanı geldi. Önce el arabasıyla taşları bir kenara taşımayı düşündük ancak daha sonra bunun çok zaman alıcı ve yorucu olduğuna karar verdik. İmdadımıza Hüseyin yetişti.
Burada Hüseyinden bahsetmeden bahsetmeden geçemeyeceğim. Hüseyin bizim köydeki kepçe operatörü olan kardeşimiz. Makinayı olağanüstü beceri ile kullanması bir yana son derece yüksek bir iş ahlakına sahip ve bizim her zaman küçük iş demeden imdadımıza yetişen genç bir arkadaşımız. Bir telefonumuzla geldi ve bizim belki de 2-3 saatte yapacağımız taşıma işini 10 dakikada yaptı. Duvarın önü yığılı taşlardan temizlenmiş hatta bir miktar da seviye düzeltmesi yapılmış oldu. Duvarın örülme işi tabii ki bitmedi daha. Ama toprağın sürülmesi için de herhangi bir engelimiz kalmadı. Zaman içinde duvarı örmeye devam edeceğiz. Henüz daha bitmemiş olmasına rağmen şimdiden çok güzel bir görünüm oluştu bahçenin o bölümünde. Çıkarttığımız işle övünerek ve vücudumuzdaki her kasın delice zonklamasıyla İzmire döndük. Yorgun ama mutlu :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder